51. ZARİYAT / 7Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Yemin olsun, habikelerin zatı semaya! | وَالسَّمَٓاءِ ذَاتِ الْحُبُكِۙ | .7 | 7 |
ves Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
semâi Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
zâtil Kök: Z!VTKelime: zatxoxox Kelime Anlam: Kendi. Öz, asıl. / Hürmete layık kimse. / Ehil. Erbab. Sahib. Malik. // sahip olan şey, özne, şahıs, / özlenme, bazı iltihaplara verilen ad. // Zevata: İki zat. İki sahib. Çift. (müen: zevatey) // Zevat: Üzüm, buğday gibi şeylerin kabuğu. // (Zİ : Zu : Za : Zat : Zevat)
hubuki. Kök: HBKKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
|
51. ZARİYAT / 8Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak siz, kesinlikle muhtelif kavl içindesiniz. | اِنَّكُمْ لَف۪ي قَوْلٍ مُخْتَلِفٍۙ | .8 | 8 |
innekum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
kavlin Kök: K:VLKelime: kavilİsim, Eril Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
muhtelifin. Kök: H:LFKelime: muhtelifİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril Kelime Anlam: Çeşitli. Tek türlü olmayan. Birbirine uymayan. İhtilaflı. | | | | |
|
51. ZARİYAT / 9Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | İfk edilen kimse ondan ifk edilir. | يُؤْفَكُ عَنْهُ مَنْ اُفِكَۜ | .9 | 9 |
yu'feku Kök: eFKKelime: efkFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Yalan söyleme. Kaçmak. Bir işten sapmak.
anhu Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
ufike. Kök: eFKKelime: efkFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Yalan söyleme. Kaçmak. Bir işten sapmak. | | | | |
Diğer Meal: Ondan (Peygamber’den) çevrilen çevrilir.
|
51. ZARİYAT / 10-11Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Katl olsun… sahun gamr içinde olan harraslar! | قُتِلَ الْخَرَّاصُونَۙ | .10 | 10 |
kutilel Kök: K:TLKelime: katlFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam:
harrâsûne. Kök: H:RS:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اَلَّذ۪ينَ هُمْ ف۪ي غَمْرَةٍ سَاهُونَۙ | .11 | 11 |
ellezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
gamretin Kök: G:MRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
sâhûne. Kök: SH!VKelime: sahunİsim, Etken, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ İlahi emre itaatsizlik durumu. Gaflet hali. Allah'ı unutmak.
✦ Dalgınlık, kendinde olmamak.
✦ Benlik iddiasında olma durumu, enaniyet. Kelime Anlam: ✦ Allah'ın varlığını ve O'nunla birliğini unutan. Ene/benlik yaşantısı.
✦ Vurdumduymaz, nemelazımcı.
✦ Nefsine ve heveslerine tabi olup ilahi emre uymadan yaşayan.
✦ Adım tutan eşek gibi yaşamak. | | | | |
Diğer Meal: Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!
|
51. ZARİYAT / 12Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | "Din yevmi ne zamandır?" diye sual ediyorlar. | يَسْـَٔلُونَ اَيَّانَ يَوْمُ الدّ۪ينِۜ | .12 | 12 |
yes'elûne Kök: SeLKelime: seeleFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden.
eyyâne Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
yevmud Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
dîni. Kök: DYNKelime: dinİsim, Eril Kelime Anlam: Din; ALLAH ile halkettikleri arasında ki münasebetin düzeni, nizamıdır. | | | | |
Diğer Meal: “Ceza günü ne zaman?” diye sorarlar.
|
51. ZARİYAT / 13Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Yevmde, nar üzre fitnelenir onlar! | يَوْمَ هُمْ عَلَى النَّارِ يُفْتَنُونَ | .13 | 13 |
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
alen Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
nâri Kök: NVRKelime: narİsim, Dişil Kök Anlam: ✦ Elektromanyetik ışıma.
Hayatı ilahi, mana alemden madde aleme enerji olarak geçiş yapar. Maddenin temeli enerjidir. Enerji, madde alemde yayılımını ve maddeleşmesini EM ışıma olarak yapmaktadır.
Enerjiden kaynaklanan ışımanın olumlu kısmına NUR... yakıcı, bozucu ve olumsuz kısmına NAR denir. Kelime Anlam: ✦ Işıma.
✦ Yansıyan ışık. Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık.
✦ Zulmeti def eden vasıta.
✦ Ateş.
✦ Yakıcı, azab verici her şey.
✦ Bir meyve adı.
El Nur: Işık, kaynak fiili.
yuftenûne. Kök: FTNKelime: feteneFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): “Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur.”
|
51. ZARİYAT / 14Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | "Tadın fitnenizi!
Bu, kendisine acele etmiş olduğunuzdur." | ذُوقُوا فِتْنَتَكُمْۜ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تَسْتَعْجِلُونَ | .14 | 14 |
zûkû Kök: Z!VK:Kelime: zevkFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kelime Anlam: Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.
fitnetekum Kök: FTNKelime: fitneİsim, Dişil Kelime Anlam: Akıl ve kalbi saptıracak şey. Muharebe. Azdırma. Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu. Küfr. Delilik. Potada altın ve gümüşü eritmek. İmtihan ve tecrübe etmek.
hâze Kök: harfKelime: hezeKelime Anlam:
llezî Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
kuntum Kök: KVNKelime: kevnFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
bihî Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
testa'cilûne. Kök: A:CLKelime: aceleFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik. | | | | |
|
51. ZARİYAT / 15-16Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak muttakiler… Rabblerinin kendilerine verdiğini ahz ederek... cennetlerde ve aynlardadır.
Muhakkak onlar, bundan önce muhsinler olmuşlardı. | اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۙ | .15 | 15 |
innel Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
muttekîne Kök: VK:YKelime: muttakiİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İttika eden. Takva sahibi olan. Kendisini takva sahibi yapan. Ehl-i takva.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
cennâtin Kök: CNNKelime: cennetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Etrafı çevrilerek ve kapatılarak korumaya alınmış bahçe.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
uyûnin. Kök: A:YNKelime: aynİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Göz. Pınar, kaynak. Çeşme. Tıpkısı, ta kendisi. Zat. Eşyanın hakikatı. Diz. Altın. Nazar değme. Casus. Muayene etmek. Bir yerin ileri gelenleri. Kavmin şereflisi. Meclis azaları. Kaymakam. Muayyen ve müşahhas olan şeyler. Her şeyin en iyisi. | | | | | | اٰخِذ۪ينَ مَٓا اٰتٰيهُمْ رَبُّهُمْۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذٰلِكَ مُحْسِن۪ينَۜ | .16 | 16 |
âhizîne Kök: eH:Z!Kelime: ahzİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Ele geçirmek. Elde etmek. Alma. Tutma. Esir alma. Kabul etme. Zorla alma. / İşkence etme. // türetilen-çıkarsanan, kabul edilmiş / bir antlaşmayı kabul etmek / sarsılmış-etkilenmiş / ustalık kazanmak, yok etmek, cezbetmek, büyülemek.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
âtâhum Kök: eTYKelime: itaFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
rabbuhum Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
innehum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
kânû Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
kable Kök: K:BLKelime: kablİsim, Zaman Zarfı Kelime Anlam: Ön. Önce. Evvel. / Öndeki. İlerideki. Evvelki. (hem mekan hem de zaman olarak kullanılır.) // Hiç bir tecrübeye dayanmayan… sadece akıl yoluyla.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
muhsinîne. Kök: HSNKelime: muhsinİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İhsan eden, iyilik eden. Kerim. Cömert. Allah'ı görür gibi O'na ibadet eden. | | | | |
Diğer Meal: Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
|
51. ZARİYAT / 17-18Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Gecenden (bir kısımda) pek az uyurlardı… ve seher vakitlerinde istiğfar ederlerdi. | كَانُوا قَل۪يلاً مِنَ الَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ | .17 | 17 |
kânû Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
kalîlen Kök: K:LLKelime: kalil ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam:
minel Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
leyli Kök: LYLKelime: leylİsim, Eril Kelime Anlam:
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
yehceûne. Kök: H!CA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَبِالْاَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ | .18 | 18 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
shâri Kök: SHRKelime: seherİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Gecenin son 1/6 lık kısmı. Tan. Sabah olmağa başladığı vakit. Geceleri uyumayıp uyanık durma hastalığı.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
yestağfirûne. Kök: G:FRKelime: gafrFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Geceleri pek az uyurlardı. Seherlerde bağışlama dilerlerdi.
|
51. ZARİYAT / 19Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Onların mallarında, sail olanlar ve mahrum olanlar için hakk vardır. | وَف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِ | .19 | 19 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
emvâlihim Kök: MVLKelime: emvalİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Varlıklı olmak.
✦ Tasarrufuna yetkili sahib olmak. Kelime Anlam: ✦ Tasarrufuna sahib olunan şey. Kişinin yetki altındaki varlıkları.
hakkun Kök: HK:K:Kelime: hakkİsim, Eril Kelime Anlam: Batılın zıddı. Gerçek. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Herkesin meşru olan salahiyeti, iktidarı, bir şey üzerindeki malikiyyeti. Dava ve iddia. Hakikate uygunluk. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib, geleceği şüphesiz olan. Yapacağını yalansız yapan kimse.
El Hakk : Doğruluk fiili.
lis Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
sâili Kök: SeLKelime: sailİsim, Etken, Eril Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mahrûmi. Kök: HRMKelime: mahrumİsim, Edilgen, Eril Kelime Anlam: Maddi veya manevi nimetlerden uzak kalmak. Malı bereket bulmaz olan bedbaht. | | | | |
Diğer Meal: Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.
|
51. ZARİYAT / 20-21Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Mukinler için ayet, arzdadır… ve kendi nefslerinizdedir.
Artık basar etmez misiniz? | وَفِي الْاَرْضِ اٰيَاتٌ لِلْمُوقِن۪ينَۙ | .20 | 20 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
fîl Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
ardı Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
âyâtun Kök: eYYKelime: ayetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Eser. Kimsenin inkar edemiyeceği açık delil. Nişan. Alamet. İşaret. Menzil, mekan. Kur'an-ı Kerim'deki her bir cümle. Manen uyanmağa sebeb olan hadise.
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
mûkınîne. Kök: YK:NKelime: mukinİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yakîn sahibi olan. Şüphesiz ve tereddüdsüz olarak hakikatlara vakıf olan. | | | | | | وَف۪ٓي اَنْفُسِكُمْۜ اَفَلَا تُبْصِرُونَ | .21 | 21 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
enfusikum Kök: NFSKelime: enfusİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tubsırûne. Kök: BS:RKelime: besaraFiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?
|
51. ZARİYAT / 22Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Rızkınız ve size vaad edilen şey semadadır! | وَفِي السَّمَٓاءِ رِزْقُكُمْ وَمَا تُوعَدُونَ | .22 | 22 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
s-semâi Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
rızkukum Kök: RZK:Kelime: rızkİsim, Eril Kelime Anlam: Allah'ın herkese lütuf ve kısmet ettiği ve bekaya sebeb olan nimet. Yiyip içecek şey. Maddi manevi ihtiyaca lazım nimet. // (rızık: doyuran, beslenen, eklenen varlık demek.)
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
tûadûne. Kök: VA:DKelime: veadeFiil, Edilgen, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.
|
51. ZARİYAT / 23Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Yemin olsun... semanın ve arzın Rabbine!
Muhakkak o, kesinlikle sizin intak ettiğiniz şey mislince hakktır. | فَوَرَبِّ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ اِنَّهُ لَحَقٌّ مِثْلَ مَٓا اَنَّكُمْ تَنْطِقُونَ۟ | .23 | 23 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
rabbis Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
semâi Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ardı Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
innehu Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
hakkun Kök: HK:K:Kelime: hakkİsim, Eril Kelime Anlam: Batılın zıddı. Gerçek. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Herkesin meşru olan salahiyeti, iktidarı, bir şey üzerindeki malikiyyeti. Dava ve iddia. Hakikate uygunluk. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib, geleceği şüphesiz olan. Yapacağını yalansız yapan kimse.
El Hakk : Doğruluk fiili.
misle Kök: MS!LKelime: mislİsim, Eril Kök Anlam: Gibi görünmek. Benzer olmak. Kelime Anlam: Benzer. Eş. Nazır. Tıpkısı. Aynısı kadar. Bire-bir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
ennekum Kök: harfKelime: enneKelime Anlam: Şart edatı. her nerede … se/sa; her nereye … se/sa; her neresi … se/sa Kelime Anlam: İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Te’kid yani pekiştirme harfidir. Cümle başında gelmez. “enne”nin ismi, “mansub”; haberi merfu olur.
tentıkûne. Kök: NT:K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o (size va’dolunanlar), sizin konuşmanız gibi gerçektir.
|
| Ayn Secavendi |
51. ZARİYAT / 24Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | İbrahim'in ikram edilmiş zayflarının hadisi sana geldi mi? | هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ ضَيْفِ اِبْرٰه۪يمَ الْمُكْرَم۪ينَۢ | .24 | 24 |
hel Kök: soruKelime: helKelime Anlam:
etâke Kök: eTYKelime: itaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
hadîsu Kök: HDS!Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
dayfi Kök: D:YFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mukremîne. Kök: KRMKelime: mukreminİsim, İF'AL Kalıbı, Edilgen, Eril, Çoğul | | | | |
Diğer Meal: (Ey Muhammed!) İbrahim’in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?
|
51. ZARİYAT / 25Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Ona dahil olduklarında…
"Selam!" dediler.
"Selam! Münker kavim…" dedi. | اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَاماًۜ قَالَ سَلَامٌۚ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ | .25 | 25 |
iz Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
dehalû Kök: DH:LKelime: dehaleFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
aleyhi Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kâlû Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
selâmen Kök: SLMKelime: selamİsim, Eril Kelime Anlam: (Sıfat) Selamet. Emniyet. Barış. Huzur. Esenlik. Rahatlık. Bütün korktuklarından emin olma. Salim olma. / Gelip geçici olmama. / Aşina, bilindik. / Söz veya işaretle nezaket gösterme, esenlik dileme, merhaba. / Silm olarak isimlenen kavramın Allah’tan izharına ve ikramına selam denir. Bu nedenle selam Allah’tır ve Selam Allah’tandır.
Es Selam : Herşeyinde bir selam, bir rahatlık, bir esenlik var demektir.
Kuddüsüs Selam; takdis edildiği zaman rahatlık temin edilir. Hastalığın arkasından hissedilen rahatlık gibi.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
selâmun Kök: SLMKelime: selamİsim, Eril Kelime Anlam: (Sıfat) Selamet. Emniyet. Barış. Huzur. Esenlik. Rahatlık. Bütün korktuklarından emin olma. Salim olma. / Gelip geçici olmama. / Aşina, bilindik. / Söz veya işaretle nezaket gösterme, esenlik dileme, merhaba. / Silm olarak isimlenen kavramın Allah’tan izharına ve ikramına selam denir. Bu nedenle selam Allah’tır ve Selam Allah’tandır.
Es Selam : Herşeyinde bir selam, bir rahatlık, bir esenlik var demektir.
Kuddüsüs Selam; takdis edildiği zaman rahatlık temin edilir. Hastalığın arkasından hissedilen rahatlık gibi.
kavmun Kök: K:VMKelime: kavimİsim, Eril Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: ✦ Cemaat. Topluluk. Millet.
✦ Kadınlar olmaksızın erkekler topluluğu.
munkerûne. Kök: NKRKelime: munkerİsim, İF'AL Kalıbı, Edilgen, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İnkâr edilmiş olan. Şeriatın kabâhat ve haram diye bildirdiği şey. Makbul ve müstehab olmayıp, günah ve kabahat olan. Mezardaki suâl meleklerinden birisinin ismi. Diğerinin ise "Nekir" dir. | | | | |
Diğer Meal: Hani onlar, İbrahim’in yanına varmışlar ve “Selâm olsun sana!” demişlerdi. O da “Size de selâm olsun.” demiş, “Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler” (diye düşünmüştü).
|
51. ZARİYAT / 26Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Ehline revg etti... ve ardından semin bir dişi buzağı ile geldi. | فَرَاغَ اِلٰٓى اَهْلِه۪ فَجَٓاءَ بِعِجْلٍ سَم۪ينٍۙ | .26 | 26 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
râga Kök: RVG:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
ehlihî Kök: eH!LKelime: ehlİsim, Eril Kelime Anlam: Yabancı olmayan, alışık olduğumuz. Dost, sahip, mensup. Evlâd, iyal. Kavm, müteallikat. Usta, muktedir ve becerikli. Halk, umum, nâs. Bir memleketin yerlileri, bir memlekette oturanlar, yaşayanlar.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
câe Kök: CYeKelime: caeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
iclin Kök: A:CLKelime: icleİsim, Eril Kelime Anlam: Düve. Dişi buzağı. Bir cins ot. Kırba.
semînin. Kök: SMNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Hissettirmeden ailesinin yanına gidip, (pişirilmiş) semiz bir buzağı getirdi.
|
51. ZARİYAT / 27Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından onu onlara karib etti... ve dedi ki:
"Yemez misiniz?" | فَقَرَّبَهُٓ اِلَيْهِمْ قَالَ اَلَا تَأْكُلُونَۘ | .27 | 27 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
karrebehû Kök: K:RBKelime: karbFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
ileyhim Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
te'kulûne. Kök: eKLKelime: ekeleFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi.
|
51. ZARİYAT / 28Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından onlardan havf olduğunu vecs etti.
"Korkma" dediler.
Onu alim gılme ile ibşar ettiler. | فَاَوْجَسَ مِنْهُمْ خ۪يفَةًۜ قَالُوا لَا تَخَفْۜ وَبَشَّرُوهُ بِغُلَامٍ عَل۪يمٍ | .28 | 28 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
evcese Kök: VCSKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
minhum Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
hîfeten Kök: H:VFKelime: hifetİsim, Dişil
kâlû Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tehaf Kök: H:VFKelime: havfFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam:
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
beşşerûhu Kök: BŞRKelime: beşrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
gulâmin Kök: G:LMKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
alîmin. Kök: A:LMKelime: alimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: ✦ İlim sahibi. Bilen, bilgili.
✦ Çok bilen.
El Alim: İlim, bilme fiili. İnsanda tabii ilim vardır. Bunu, etkiler yüzünden kaybeder. Sonra bu tabii ilmine ulaşmak için, dışarıdan aşılama ilimler alır. Öğrenme denir ismine. Bunların hepsi ALLAH'ın alim fiilidir. | | | | |
Diğer Meal: (Yemediklerini görünce) onlardan İbrahim’in içine bir korku düştü. Onlar, “korkma” dediler ve onu bilgin bir oğul ile müjdelediler.
|
51. ZARİYAT / 29Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Hanımı, sarre içinde ikbal etti... ve ardından kendi vechine sakk ederek dedi ki:
"Ben aciz, akim oldum!" | فَاَقْبَلَتِ امْرَاَتُهُ ف۪ي صَرَّةٍ فَصَكَّتْ وَجْهَهَا وَقَالَتْ عَجُوزٌ عَق۪يمٌ | .29 | 29 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
akbelet Kök: K:BLKelime: kablFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Ön. Önce. Evvel. / Öndeki. İlerideki. Evvelki. (hem mekan hem de zaman olarak kullanılır.) // Hiç bir tecrübeye dayanmayan… sadece akıl yoluyla.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
sarretin Kök: S:RRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
sakket Kök: S:KKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vechehâ Kök: VCH!Kelime: vechİsim, Eril Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kâlet Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
acûzun Kök: A:CZKelime: acuzİsim, Dişil
akîmun. Kök: A:K:MKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yüzüne vurdu. “Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)” dedi.
|
51. ZARİYAT / 30Sure Ayet Sayısı: 60 Kitap Sırası: 51 Nüzul Sırası: 67 Nüzul Yeri: MEKKE | Dediler ki:
"Böyledir!...
Rabbin söyledi!"
Muhakkak ki O'… O, hakimdir, alimdir. | قَالُوا كَذٰلِكِۙ قَالَ رَبُّكِۜ اِنَّهُ هُوَ الْحَك۪يمُ الْعَل۪يمُ | .30 | 30 |
kâlû Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
ke Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
zâliki Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
rabbuki Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
innehu Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
huvel Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
hakîmul Kök: HKMKelime: hakimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Galib. Haklı ve haksızı ayırıp hak ve adalet üzere hükmeden. Başkasını müdahale ettirmeden idare eden. Memleketi idare eden. Mahkeme reisi.
alîmu. Kök: A:LMKelime: alimİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: ✦ İlim sahibi. Bilen, bilgili.
✦ Çok bilen.
El Alim: İlim, bilme fiili. İnsanda tabii ilim vardır. Bunu, etkiler yüzünden kaybeder. Sonra bu tabii ilmine ulaşmak için, dışarıdan aşılama ilimler alır. Öğrenme denir ismine. Bunların hepsi ALLAH'ın alim fiilidir. | | | | |
Diğer Meal: Onlar dediler ki: “Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.”
|